Image
Kişisel Gelişim - Eğitim

Geleneksel Çocuk Oyunları

sek sek oyunu

Geleneksel çocuk oyunları, toplumun kültürünü nesilden nesle aktaran araçlardan biridir. Somut ve soyut mesajlar içerir. İçerisinde yaşanılan toplumun değer yargılarını ve kültürünü yansıtır.

Canlıların varoluşundan itibaren oyun, insanlar ve hayvanlar arasındaki varlığını sürdürmektedir. Çocukluk dönemi ile beraber bireyin kendisi ve çevresini öğrenmesi oyunla başlar. Oyun belirli kurallarla oynanan, nicelik ve nitelik açısından bireyin gelişimini ve eğitimini destekleyen, eğlenceli bir faaliyettir.

Geleceğimizin mimarları çocuklarımız oyunlarla birtakım değerler kazanır. Toplumun değerlerini her oyun yansıtmaz. Özellikle günümüzde teknolojinin etkisinde kalan oyunlar toplumun değerlerini ya hiç yansıtmaz ya ada çok az yansıtır. Teknolojinin hayatımızdaki yeri arttıkça oyunlar, geleneksel oyunlar ve bilgisayar oyunları diye karşımıza çıkar. Bilgisayar oyunları ve televizyon çocuğa toplumsal bir değer katmadığı gibi aksine çocuğu toplumsal değerlerden uzaklaştırır.

Bilgisayar oyunları ve televizyon, çocuğu sanal dünyanın içine çeker ve hapseder. Çocuğu, yalnız başına düşünmeye ve hareket etmeye yönlendirir. Sanal dünyanın içindeki çocuğun oyunu, kullandığı malzemeler, arkadaşları sanaldır. Sanal dünyaya hapsolmuş çocuk paylaşıma kapalıdır.

Geleneksel çocuk oyunları bazen açık havada bazen ev veya okul ortamında gruplar halinde oynanmaktadır. Paylaşmak, sabretmek, saygı duymak, iş birliği içinde hareket etmek, dürüst olmak, yardım etmek gibi birçok değeri çocuğa farkında olmadan kazandırır. Bu oyunlarda mevsimine göre bazı değişimler olabilmektedir. Her mevsimde kendine özgün oyunlar vardır. Geleneksel oyunlarda coğrafya ve kültüre göre bazı bölgelerde birtakım değişimler gözlenmektedir. Ancak temelindeki değerler aynıdır.

Kısaca özetleyelim. Çocuklara değer kazandırmadaki en iyi yöntem oyundur. Geleneksel çocuk oyunları çocuğun fiziki ve zihni gelişimini, iletişim becerisini destekler. Çocuğa toplum değerlerini kazandırır.

Unutulmayan Geleneksel Çocuk Oyunları

En çok bilinen geleneksel çocuk oyunları hangileri? Bir göz atmaya ne dersiniz? Siz geleneksel çocuk oyunları arasından en çok hangisini seviyorsunuz? Bu oyunlardan hangisi sizi çocukluğunuza götürecek? Gelin hep beraber çocukluğumuza kısa bir yolculuk yapalım.

-Bezirganbaşı: 8 ve daha fazla kişi ile geniş bir mekanda oynanır. Grup içinden 2 kişi bezirganbaşı seçilir. Bezirganlar diğer arkadaşlarına duyurmadan kendilerine benzer isimler seçer. (Örneğin: muz-çilek, at-eşek gibi.) El ele tutuşup, ellerini yukarı kaldırıp kapı şeklini oluştururlar. Öteki çocuklar tek sıra halinde kervancı olarak kapıdan geçerler. Kervancılar “Aç kapıyı bezirganbaşı” şarkısını söylerler.

“Aç kapıyı bezirganbaşı, bezirganbaşı

Kapı hakkı ne alırsın, ne verirsin

Arkamdaki yadigar olsun, yadigar olsun

Bir sıçan, iki sıçan, üçüncü de kapana kaçan”

Şarkı bittiğinde kapı kapanır. Bezirganlar kollarını indirir ve kervancılardan içerde kalanı kenara alıp seçtikleri iki kelimeyi sorarlar. Hangi bezirganın kelimesini seçerse onun arkasına geçip belinden tutar. Şarkı devam eder ve tüm kervancılar bitinceye kadar aynen devam edilir.

Yere bir çizgi çekilir. Oluşan iki grup birbirini kendi çizgilerinin içine doğru çekerek oyunu kazanmaya çalışır.

saklambaç

-Saklambaç: Geleneksel çocuk oyunları denilince birçoğumuzun aklına ilk gelen oyunlardan biridir. Grup içinden bir kişi ebe olarak seçilir. Ebe yüzünü duvar ya da ağaç gibi göremeyeceği bir yere yaslayarak en az 30’a kadar sayar. Bu esnada diğer oyuncular saklanır. Ebe saymayı bitirdiğinde, “Önüm, arkam, sağım, solum ebe. Saklanmayan sobe!” diyerek oyuncuları uyarır. Ebe etrafa bakarak oyuncuları saklandıkları yerde bulmaya çalışır. Oyuncular da ebeye yakalanmadan ebenin saydığı yere ulaşarak “Sobe!” demeye çalışır. Ebenin ilk bulduğu kişi ebe olur. Diğerleri tekrar saklanarak oyuna devam eder.

Ebe gördüğü bir kişinin ismini yanlış söylerse, diğer oyuncular saklandıkları yerden çıkar. “Çanak çömlek patladı!” diyerek bağırırlar. Ebe tekrar baştan sayar ve oyuncular tekrar saklanır.

-Kurt baba oyunu: 8 ve daha fazla kişi ile geniş bir mekanda oynanır. Oyunculardan biri kurt baba, biri anne tavuk seçilir, diğerleri civciv olur. Kurt baba uzaklaşır. Anne tavuk, kurt babaya duyurmadan civcivlerin her birine bir renk adı verir. Kurt baba gelir, hayali olarak kapıyı çalar. Anne tavuk ile aralarında aşağıdaki konuşmalar geçer.

Kurt baba: Tık tık tık tık

Anne tavuk: Kim o?

Kurt baba: Kurt baba

Anne tavuk: Ne istiyorsun?

Kurt baba: Yumurta

Anne tavuk: Hangi renk?

Kurt babanın istediği renk hangi oyuncunun rengi ise o kurt babadan kaçar. Kurt baba yakalamaya çalışır. Kurt babaya yakalanmadan tekrar yuvaya gelirse oyun baştan oynanır. Eğer kurt babaya yakalanırsa, yakalanan oyuncu kurt baba olur. Kurt baba ise oyuncunun yerine geçer. Anne tavuk tekrar civcivlere birer renk verir. Oyun bu şekilde devam eder.

-Birdir bir oyunu: En az 10 kişi ile oynanan bir oyundur. Bir kişi ebe seçilir. Ebe arkadaşlarından 25 adım ötede durur ve kamburlaşarak eğilir. Geri kalan 9 kişi sıraya girer. Birinci kişi koşarak ebenin üzerinden atlar ve tekerlemesini söyler. Ebeden 3-4 adım ötede kamburlaşarak eğilir. İkinci sıradaki kişi koşarak hem ebenin hem de eğilen diğer arkadaşının üzerinden atlar ve tekerlemesini söyler. 3-4 adım ötede kamburlaşarak eğilir. Herkes bitene kadar bu şekilde oyun devam eder. Atlarken düşen veya atlayamayan olursa o kişi ebe olur, oyun baştan başlar.

Birinci kişinin tekerlemesi: Birdir bir

İkinci kişinin tekerlemesi: İkidir iki, atlamayan olur tilki

Üçüncü kişinin tekerlemesi: Üçtür üç, atlaması güç

Dördüncü kişinin tekerlemesi: Dörttür dört, kuş gibi öt

Beşinci kişinin tekerlemesi: Beştir beş, aldım bir eş

Altıncı kişinin tekerlemesi: Altıdır altı, yaptım kahvaltı

Yedinci kişinin tekerlemesi: Yedidir yedi, el sırtıma değdi

Sekizinci kişinin tekerlemesi: Sekizim sek sek, yere düşen eşek

Dokuzuncu kişinin tekerlemesi: Dokuzum durak, nerde oturak?

Yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş ben satarım: Bir ebe seçilir, geri kalanlar daire oluşturacak şekilde oturur. Ebe elindeki mendil ile dairenin etrafında tekerleme söyleyerek dolanır. Kimseye belli etmeden elindeki mendili bir oyuncunun arkasına bırakır. Oyuncu mendili fark edince ebenin peşinden koşup yakalamaya çalışır. Ebe ayağa kalkan oyuncuya yakalanmadan onun yerine oturabilirse oyunu kazanır. Ayakta kalan oyuncu ebe olur. Ayağa kalkan oyuncu ebeyi yakalarsa, ebe tekrar ebe olur. Oyun bu şekilde devam eder.

-Köşe kapmaca: Herkes bir köşe kapar, ortada kalan ebe olur. Oyuncular birbirleri ile yer değiştirirken yerini ebeye kaptıran, açıkta kalan kişi ebe olur.

-Körebe: Geleneksel çocuk oyunları denilince akla ilk gelen oyunlardan biridir. Bir kişi ebe seçilir. Diğer oyuncular ebenin etrafında daire oluşturup, dönerler. El çırparak şarkıyı söylerler.

“Türkü söyler, döneriz

Bil bakalım, biz kimiz

Göster bizi körebe”

Ebe kollarını ileri uzatarak bir oyuncaya değmeye çalışır. Değdiği oyuncunun saçına, başına dokunarak kim olduğunu tahmin eder. Eğer doğru bilirse, ebe yerine o oyuncu geçer. Bilemezse aynı ebe ile oyun devam eder.

-İstop: Bir kişi ebe olarak seçilir ve ortaya alınır. Ebe bir kişinin ismini söyler ve topu havaya atar. İsmini söylediği kişi topu yere düşürmeden tutmaya çalışır. Topu tutarsa başka bir arkadaşının ismini söyler ve topu havaya atar. Topu yere düşüren kişi topu yakalayıp alana kadar herkes uzaklaşır. Topu yerden aldığı anda herkes olduğu yerde durur. Topu elinde tutan kişi bir renk söyler. Herkes olduğu yerde o rengi bulup tutmaya çalışır. Ebe rengi bulamayanlardan birini topla vurmaya çalışır. Topla vurulan kişi bir puan kaybeder. Üç kere vurulan kişi oyundan çıkar. Oyun bu şekilde devam eder. En son kalan kişi oyunu kazanır.

-Yakan top: Geleneksel çocuk oyunları arasında en yaygın olanı yakan toptur. Her çocuk mutlaka oynamıştır. Oyuncular iki gruba ayrılır. Gruplardan biri topu atan diğeri de kaçan takım olur. Topu atan takım aralarında mesafe olacak şekilde ikiye ayrılır. Kaçan takım ortaya geçer. Topu atan takım, ortada kaçan takımın elemanlarını vurmaya çalışır. Vurulan oyuncu kenara çekilir. Kaçan takımın oyuncuları topu havada yakalarsa can kazanır. Kaçan takımın oyuncularından sadece bir kişi ortada kalınca 12 atış hakkı olur. 12 atışta vurulmazsa yine aynı takım ortaya geçer. Vurulursa diğer takım ortaya geçer.

-Yerden yüksek: Oyunculardan biri ebe seçilir. Diğer oyuncular yerden yüksek bir yerlere çıkarlar. Oyuncuların sürekli yer değiştirmesi gerekir. Oyuncular yer değiştirirken ebe yerde yakaladığı birini ebeleyip, yüksek bir yere çıkar. Böylece yeni ebe ile oyun aynı şekilde devam eder.

-Deve- cüce: Grup halinde oynanan geleneksel çocuk oyunları arasında yer alır. Bir kişi ebe olur. Ebe deve diye bağırınca herkes ayağa kalkar, cüce diye bağırınca herkes yere çömelir. Ebe art arda, hızlı, karışık bir şekilde söyler. Ebenin talimatlarına uymayan kişiler, yanar, kenara çekilir. En sona kalan kişi oyunu kazanır ve ebe olur.

-Elim sende: Bir kişi ebe olur ve herkes ebeden kaçar. Ebe oyunculardan birine dokunmaya çalışır. Ebe kime dokunursa o kişi yeni ebe olur. Oyun bu şekilde devam eder.

-İsim- bitki- şehir oyunu: Geleneksel çocuk oyunları arasından bireysel olarak oynanan bir oyundur. Kağıt ve kalem kullanılır. Başlıklar oluşturulur. Her başlık 10 puandır. Bir kişi içinden alfabeyi saymaya başlar. Dur dendiğinde hangi harfte durduysa herkes başlıkların altına o harf ile ilgili kelime yazar. İlk bitiren oyuncu 10’a kadar sayar. Sayma bitince herkes kalemleri bırakır ve başlıklara yazılan kelimeler tek tek okunur. Aynı kelimeyi yazan kişilere puanın yarısı verilir, diğer kişiler tam puan alır. Bu şekilde oyun tekrar eder. Oyunun sonunda en yüksek puanı alan kişi oyunu kazanır.

-Kelime oyunu: Çocukların kelime dağarcığını geliştiren bir oyundur. Kelime oyununun birbirinden farklı çeşitleri vardır. Kişi sınırlaması yoktur. 2 veya daha fazla kişi arasında oynanır. Bir kişi bir kelime söyleyerek oyunu başlatır. Sıradaki kişi kelimenin son harfi ile başlayan bir kelime söyler. Bir kelime birden fazla söylenemez. Oyun bu şekilde devam eder. Kim kelime bulamazsa veya önceden söylenmiş bir kelimeyi söylerse ilk seferde uyarı alır, ikinci seferde oyun dışı kalır. En sona kalan kişi oyunu kazanır.

Farklı bir kelime türetme oyunundan da bahsedelim. Bir konu seçilir. Sıra ile bu konu hakkında akla gelen kelimeler söylenir. Bir kelime birden fazla söylenmez. Kim kelime bulamazsa oyun dışı kalır. En sona kalan oyuncu oyunu kazanır.

Mendil kapmaca: İki grup halinde oynanan bir oyundur. Bir kişi ebe olur. Ebe gruplara eşit mesafede eline iki mendil alarak bekler. İki grup aynı anda başlar, birinci oyuncular ebeden mendili kapıp gruplarındaki arkadaşlarına götürür. Mendili arkadaşına geç götüren kişi diğer gruba geçer. Tüm oyuncuları karşı tarafa geçen grup yenilir.

-Eski minder: Gönüllü biri eski minder olur, ortada çömülür. Diğer oyuncular eski minderin etrafında tekerleme söyleyerek, el çırparak döner.

“Eski minder yüzünü göster,

Göstermezsen bir poz ver.

Güzellik mi, çirkinlik mi,

Havuz başında heykelcilik mi,

Yoksa mankenlik mi?”

Ortadaki gönüllü bir konu seçer. Oyuncular o konu ile ilgi bir duruş sergiler. Eski minder beğendiği pozu seçer. Seçilen çocuk eski minder olur. Aynı konu iki kez seçilemez.

-Üç taş: İki kişilik oynanan bir oyundur. Yere tebeşir yardımı ile büyük bir kare çizilir. Büyük kare 4 küçük eş kareye bölünür. Her oyuncunun üç taşı vardır. Sırayla her oyuncu bir taşını şekil üzerindeki köşelere yerleştirir. Tüm taşlar yerleştikten sonra yine sırayla taşlar adım adım kaydırılarak oyuna devam edilir. Üç taşını yan yana getiren kişi oyunu kazanır.

-Dokun kurtar (Don- ateş) oyunu: Bir kişi ebe olur, kalabalık gruplarda ebe sayısı arttırılabilir. Diğer öğrenciler ebeden kaçar. Ebe dokunduğu oyuncaya don der ve oyuncu olduğu yerde kalır. Diğer oyuncular donan oyuncuya dokunup ateş derse oyuncu hareket edebilir. Ebe tüm oyuncuları dondurduğunda oyun biter. Başka biri ebe seçilir.

Geleneksel çocuk oyunları arasından en çok bilinenleri sizlerle paylaştım. Umarım sizler için faydalı bir yazı olmuştur.


Yorumlar(0)

Yorum yazın

Email adresiniz gözükmeyecektir. *