- 4
Ders çalışmak
bazılarımızın zamanla korkulu rüyası olmuştur. Ebeveynlerimiz aman oğlum
dersinin başına, hadi kızım odana dersine bak diyerek bizi yönlendirmişlerdir.
Odamıza geçtiğimizde acaba kaçımız verimli ders çalışabildik? Verimli ders
çalışmasını gerçekten biliyor muyuz? Bir işi üslubuna uygun yapmak her zaman
yüksek düzeyde verimlilik oluşturur. Ders çalışmayı kişinin kendine göre
ayarlamasıyla ciddi sonuçlar alınabilir. Peki verimli ders çalışmak nasıl olmalı?
Çalışma
Süresi ve Molalar Nasıl Olmalı?
Odamıza geçip
çalışmaya başlanıldığında 40 ya da 45 dakika süre ara vermeden çalışmak tavsiye
ediliyor. Sonrasında 5 dakika; ne çalışıldıysa alınan notlarla hızlı bir tekrar
yapılıp, göz gezdirilebilir. Tekrardan sonra 10 dakika mola verilmelidir.
Böylece 45-5-10 diyerek toplamda 60 dakika yani 1 saati böyle
şekillendirebiliriz. Özellikle hiperaktivite ve dikkat bozukluğuna sahip
öğrencilerde derse başladıktan sonra sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu bozukluğa
sahip kişiler 5 ya da 10 dakika sonra dersin başından kalmak isteyebilirler.
Acıkmak, baş ağrısı, sık tuvalete gitme gibi durumlar görülebilir. Pasif
hiperaktivite ya da dikkat bozukluğunda derse başladıktan kısa süre sonra
yerinden kalkma isteği gelmeyebilir. Bu durumda derse başladıktan kısa bir süre
sonra hayal dünyasına dalıp çok derinlere dalabilirler. Bu gibi durumlarda masa
başından ne olursa olsun kalkmamaya dikkat edilmelidir. Evet ilk 10 dakikadan
sonra dersten bunalıp çalışmak istemeyebiliriz. Kalkmadan boş boş oturmayı
tavsiye ediyorum. Peki neden? Boş boş oturduğunuzda bir süre sonra boş
oturmaktan canınız sıkılacaktır. Boş durmaktan sıkılan canımız önündeki dersin
notlarına tekrar bakabilir. Mola zamanı geldiğinde televizyon karşısına geçip
rahatlamayı çok tavsiye etmiyorum. Çünkü irademize yenik düşüp televizyon
karşısından kalkamayabiliriz. Mola zamanında evde hareket edilebilir. Mutfağa
geçip su içilebilir. Meyve yenilebilir. Kısa sohbetlere girilebilir. Oda
havalandırılabilir.
Oda ve Masa
Düzeni Nasıl Olmalı?
Odamıza derse
başlamadan önce çeki düzen vermek şarttır. Bunlar şöyle olabilir:
Oda
çalışılmadan önce ve molalarda havalandırılmalıdır.
Düzenli ve
temiz olmalıdır.
Odamızın
ışığı beyaz ışık olursa daha iyi olur. Işığı mesela sağ elimizle yazıyorsak sol
arkadan verebiliriz.
Masamızda
sadece o saatte hangi dersi çalışmak istiyorsak onunla alakalı döküman
bulunmalıdır.
Masada yemek
ve içmekle alakalı bir ürün bulunmamalıdır. Sadece su bulunabilir. Beynin
çalışması için glikoz ve oksijen gereklidir. Suyunda oksijen içerdiğini
unutmamalıyız.
Asla yatarak,
uzanarak çalışılmamalıdır. Bu pozisyonlar uykuya sebep olabilir.
Çalışma
programı hedeflerimize ulaşmak için çok ciddi bir öneme sahiptir. Bir okyanusta
mükemmel bir gemi içinde olduğunuzu hayal edin. Ancak gideceğiniz yönü bilsek
bile ayarlamalar yapmadan o mükemmel gemi ne işe yarar? Gideceğimiz yer geminin
yakıtı ve okyanusta hayatta kalacağımız yemekle doğrudan ilgilidir. Bunların
hepsi plan ve programlamaya tabidir. Yoksa yakıtımız okyanusun ortasında
biterse hiçbir yere ulaşamadan ölebiliriz. Bir diğer senaryoda gıdalarımızı her
güne yetecek kadar ayarlamayamazsak bu seferde açıktan ölebiliriz.Yıllarca
kendimizin oluşturmadığı ve başkaların oluşturduğu programlara uymak zorunda
kalmış olabiliriz. Aslında bu yanlıştır. Programı kendimizin hazırlaması
gerekir. Elbette kontrollü ve homojen bir şekilde yapılmalıdır. Çalışma saati,
soru çözme zamanı, genel tekrarlar unutulmamalıdır. 2 sayısal konu ya da 2
sözel konu arka arkaya konulmamalıdır. Sosyal aktivitelere yer verilmelidir.
Herkesin en verimli olduğu çalışma saatleri vardır. Bu zamanlar kişiden kişiye
faklılık gösterebilir. Kimisi gündüz daha çok verim alır. Başka biri akşam ya
da gece çalışmaktan verim alır. Bizler güneş ışığında ya da akşamları beyaz
ışıkta çalışmayı tavsiye ediyoruz. Ders programları yapıldığında özellikle ilk
hafta uyma oranını %60 olarak değerlendiririz. Sonrasında bu oran %90 olarak
görülebilir. Tam bir uyum çoğu zaman olmayabilir. Moral bozmadan çalışmaya ve
programa uymaya gayret edilmelidir. Bazen bunalıp pes etmek dahi
isteyebilirsiniz. Bu çoklarımızın başına gelir. Hemen o duygu durumundan
uzaklaşıp yeniden ayağa kalkmalıyız. Unutmayalım ki başarı pes etmemektir.
Mehmet Ali
Çiçekçi’ nin Kırmızı Karınca - Eğitim Koçu adlı kitabından yararlanılmıştır.
Gerçekten çok güzel olmuş hocam.Sayenizde bundan sonra daha verimli ders çalışacağım
CevaplaEmail adresiniz gözükmeyecektir. *
Hüseyin K
5.12.2020 17:56:05Teşekkür ederim hocam. Ebeveynlerin de okuması gereken mükemmel bir içerik
CevaplaYanıtları Göster (1)